Gündem Çocuk Derneği’nden Onur Yılmaz ile, derneğin faaliyetleri, kapatılma süreci ve çocuk hakları üzerine konuştuk.
Gündem Çocuk’un kurulduğu 2005’ten bu yana çocuk haklarına ilişkin temel faaliyetlerinden birisi raporlama. Raporlamanın ana ekseni de, hakları ihlal edilen çocukların başına gelenleri görünür kılmak. Görünür olması sağlanamadığında, çözümlerin uygulamaya konulabilmesi de pek mümkün olmuyor. Çocuklara ilişkin hak ihlalleri görünür olmadığında, bu ihlallere ilişkin olarak cezai soruşturmalar yürütülemiyor. Bu durum da hem cezasızlığa, hem de ihlallerin tekrar etmesinin önüne geçecek tedbirler alınamamasına neden oluyor.
Bu yüzden çocukların yaşadığı hak ihlallerini raporlamaya çalışıyoruz. Bunlar özel vaka raporları olabildiği gibi, “çocukların yaşam hakkı raporu” ya da “çocuğa yönelik ayrımcılık raporu” gibi yıllık bir envanter çalışması da olabiliyor. Bunun dışında, “okullarda fiziksel güvenlik raporu” gibi hem çocuklara yönelik yaşam hakkı ihlallerini ortaya koyan hem de buna çözüm önerileri getiren, belirli konular özelinde yaptığımız çalışmalarımız da var.
Tüm bunların dışında özellikle geçtiğimiz yıl Kürt illerinde meydana gelen sokağa çıkma yasaklarının çocuklara olan etkilerini de çeşitli çalışmalarımızda raporlardık. Kapatılmamızın nedeninin de bu raporlardan herhangi birisinin rahatsızlık yaratması olduğunu düşünüyoruz. Ancak tüm çalışmalarımızda odak noktamız çocukların başlarına gelenler ve onların görünmezliği oldu.
Yetişkinlerin kurguladığı bir dünyada yaşıyoruz. Yetişkinler, kendi araçlarıyla, kendilerine dair bir siyaset üretiyorlar. Ancak bu siyaset içerisinde çocuklar görünmez kalmaya devam ediyor.
Pek çok insana göre çocuk yalnızca okulda var olur ve günlük hayatta görünmezdir. Bu durum, bir süre sonra okulda yaşanan ihlallerin de görünmez kalmasına neden oluyor. Oysa okullarda bile fiziksel güvenlik eksikliklerinden kaynaklanan sebeplerle her yıl en az yirmi çocuk hayatını kaybetmekte. Bunun en son örneğini Aladağ’daki yurtta gördük. 2010 yılında Efe Boz’un ölümünün ardından yüz yirmiden fazla çocuk bu şekilde okullarda hayatını kaybetti.
Öncelikle bir farkındalık çalışması yürütmek istedik. Bu durumun bir sorun olarak var olduğunu Milli Eğitim Bakanlığı düzeyinde anlatabilmek için bir çalışma yürüttük. Nihayet bunun bir sorun olduğunu kabul ettirdikten sonra Bakanlık ile bir protokol imzalayarak okullarda çocukların güvenliğine dair kontrol listelerinin oluşturulması için adım attık. Yaklaşık bir buçuk yıldır da okullarda çeşitli uzmanlarla birlikte bu konuda çalışıyorduk. Tam da buna ilişkin hazırladığımız rehberi tamamlamak üzereyken önce Ankara Valiliği’nin kararıyla üç ay süreyle faaliyetlerimiz durduruldu, ardından da 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname derneğimiz tümüyle kapatıldı. Kapatma kararı ile birlikte derneğimizin tüzel kişiliği de ortadan kalktığı için sözü geçen protokol de kadük kaldı.
Gündem Çocuk Derneği, on bir yıllık bir emeğin ürünü. Tabii ki yaptığımız çalışmaları sonlandırmayacağız ve – en azından derneğimiz açılana kadar da olsa – farklı tüzel kişilikler aracılığıyla sürdürmeye devam edeceğiz.
Derneğimizin tekrar açılması için de her türlü girişimde bulunuyoruz. Yarım kalan çalışmalarımızı ise çeşitli kurumlar, dernekler ve insan hakları toplulukları aracılığı ile sürdüreceğiz.
Gündem Çocuk Derneği olarak on bir yıl boyunca çocukları odak noktasına alan çalışmalar gerçekleştirdik. Kapatılmamıza ilişkin KHK ile derneğimize yöneltilen “terör bağlantısı” gibi suçlamaları da tümden reddediyoruz. Bu “kriminalleştirmenin” Türkiye’de bir siyaset yöntemi haline getirilmesini kabul etmemiz elbette mümkün değildir. Biz çocukların yararı ve çocuk hakları için çalışan bir derneğiz ve hesabını veremeyeceğimiz hiç bir çalışmamız yok.